Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na: Tek çocuğumu alın da ciğerleri kaç okkalı göreyim
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık küme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
2023 YILI TURNUS KAĞIDI OLACAK: Hain proje unsurlarının iç yüzü birer birer deşifre ediliyor. 2023 yılı bir turnusol kağıdı gibi her kötülüğü, her rezilliği ortaya çıkaracak ve ortaya çıkaracaktır. Bu süreç çoktan başladı. 2023 seçimleri iftira ile iffetin, irade ve ihanetin ortasında yapılacak. 2023 seçimleri, üniter milli devlete bağlı Türkiye sevdalıları ile geleceğini parçalanmaya bağlayan federasyoncuların ortasında seçime sahne olacaktır. Türkiye’nin önünü kesmek, ayaklarına zincir vurmak, yapılanları yok etmek için faaliyet gösterenler aynı sıraya girdi.
BUGÜNE KADAR NELER KONUŞTU? Zillet ittifakının siyasetsizliği ortada. Türkiye’ye olan bağlılıkları, Türk milletine bağlılıkları komadır. 5 Ocak 2023’te 10’uncu toplantısını yapan bu kirli ve kriminal siyasi ittifak bir daha aday gösteremedi. Yaklaşık 9,5 saat toplantı yapan ve cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen rezalet partileri adeta iflas bayrağı çekti. Altı Masa’daki parti başkanları, ortak bir aday çıkarmak için müzakerelere başlayacaklardı. Peki şimdiye kadar ne hakkında konuştunuz? 12 Şubat 2022’den beri yaygara koparmaktan başka bir şey yapmadan toplanıp dağılıyorlar.
ZİLLET ALLIANCE ALTERNATİF DEĞİLDİR: Önümüzde belirginleşen düşman cephesi kalabalık ve karanlık, seçime kadar her türlü provokasyonu yapmak mümkün. CHP’den İP’ye, DEVA’dan Serok’a kadar hiçbir rezil partinin Türkiye’ye hizmet etme derdi, hasreti, gayesi, niyeti yoktur. Olmasını beklemek tamamen boş. Zillet ittifakı alternatif değil. Zillet ittifakı hazır değil. Zillet ittifakı kesinlikle yerli ve milli değildir. Milletimiz bunların gerçek yüzünün tamamen farkındadır.
BİR SERİ TAAHHÜT EDİLMİŞTİR: MHP ne zaman prestij ve iftiralarla suikasta kurban gitse bir oyun, bir tezgâh, göz ardı edilmek istenen bir plan hemen devreye giriyor. Bize yönelik saldırılar ile aziz milletimize yönelik hazırlıklar büyük benzerlikler taşımaktadır. Çünkü MHP, Türk milletinin son kalesi, son kalesi, düşmana atılacak son mermisidir. MHP’nin aklını meşgul ettiğini zannedenler, onun haklı ve tarihi mücadelesinde şüphe uyandırmak isteyenler, Türk milletinin altını oymak isteyen işbirlikçilerdir. Olan biteni izliyor ve takip ediyoruz.
VÜCUDUMUZU DOLANDIRMADAN NASIL BAŞARILI OLURUZ: Londra tefecilerinden ve New York bankacılarından ilham alan ve British Community Association’ın mevcut ayağına talip olan DEVA’nın başındaki kişi, anayasanın 60. maddesini tartışmaya açma cüretinde bulundu. Selamsız Sabahsız Babacan, anayasamızın 66. maddesinin çağımızın gereği olarak kapsayıcı bir anlayışla ele alınmasını önermiştir. “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür, Türk ana veya babasının çocuğu Türk’tür, vatana bağlılıkla bağdaşmayan herhangi bir işlemde bulunmadıkça hiçbir Türk vatandaşı vatandaşlıktan çıkarılamaz.” DEVA’sı yetmeyen bu pompa partisinin kurumsal irtibat lideri, “Türklüğü mü çıkarıyorsunuz?” sorusuna “Doğru” yanıtını verdi. CHP’den tek bir itiraz gelmedi. IP’den tek bir tepki bile duyulmadı. DEVA’nın yetkili başkanını Türklük ne ve nerede rahatsız ediyor? Cenazemizi ayaklar altına almadan Türklüğü anayasadan çıkarmayı nasıl başaracaksınız?
Şiddetli tehdide seyirci kalamayız: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na bir röportajda Türk bayrağını göndere çekmesini tavsiye eden bir kişinin suçtur, cinayettir, kızıl bayrağa aşağılık bir hakarettir. Bayraksızlar, vatansızlar, medeniyetsizler. Allah’ı korumak için ellerine fırsat geçerse Türkiye’yi emperyalizme teslim etmeleri kaçınılmazdır. Bu azgın tehdidin yanında duramayız. Bu alçak girişime sabrımız olamaz.
ADAYIMIZ BELLİ, KARARIMIZ BELİRLİ: Tek bir dostumu ezmeyeceğim, ölümle sonuçlansa bile duvarda gedik açmayacağız. Tekrardan midesi bulananlara, bir cinayet üzerinden siyaset kurgusu yapanlara sesleniyorum, adayımız belli, kararımız belli. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. MHP’yi suç örgütleriyle ilişkilendirenlere son nefesimize, son nefesimize ve kanımızın son damlasına kadar karşıyız. Bizim açığımıza seyirci kalan, boynumuza boza pişiren, bizi köşeye sıkıştırmayı amaçlayan herkes bu güne kadar konuştu. Şimdi sıra bizde. Madem herkesin sırası vardı. Herkes eteklerine taş döktüğü için. Şimdi konuşma sırası bizde.
MHP TARAFINDAN CİNAYETİN GÖLGESİNİ AYDINLATMAK İSTEDİ: Bilmediğimiz göle girmeyeceğimizi herkes biliyor. 30 Aralık’taki kanlı saldırının ardından MHP’ye yönelik organize bir saldırı hız kazandı ve her zaman kamçılanarak körüklendi. Tüm FETÖ’cüler algı operasyonlarıyla yeni bir girişim başlattı. Cinayetin gölgesi bir anda MHP’nin üzerine düşürülmeye çalışıldı. Bir iç hesaplaşma olduğu için gündemde tutuldu. Böyle zamanlar, duygusal taşkınlığın zihinsel yetileri kilitlediği kaos ve düzensizlik zamanlarıdır. Tedbir, sabır ve uyanıklık kuraldır.
TEHLİKEYİ GÖRDÜK, HAREKETİ GÖRDÜK: İmam Şafi’ye sordular, ‘Fitne zamanında hakkı elinde tutanları nasıl anlıyorsun?’ ‘Düşmanın okuna uyun, o sizi hak ehline ulaştırır’ dedi. Bu manevi tavsiyeye uyarak düşmanın oklarına uyduk. Tehlikeyi hissettik, saldırıyı gördük. MHP ve Ülkü Ocakları ile en ufak bir bağı olmayan, onu sürekli ateşe vermeye ve kurutmaya çalışan nüfuz ajanları, aramızdan toplanan siyasi kalıntılar, PKK’lılardan FETÖ’cülere kadar tüm darkafalılarla ortak olmuştur. bizi cinayetle aynı karede göstermek çok büyük bir hata. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz. Biz unutmayacağız.
BİR ZEKA FOSSİASI: “Katilin kim olduğunu hepimiz biliyoruz” diyen marjinal bir partinin mağlup ettiği, zafer adı verilen ve bir casus ağına dönüşen umutsuz olay. Bu istihbarat fosiline, bildiklerini sormanın kusursuz erdemli Türk savcılarının asli görevi olduğunu hatırlatmak hem benim çağrım hem de görevimdir. Artık yerli ve milli katil olan parti binalarını çağıracak kadar küçüldüler. Prestij cellatını pusula yapan söz konusu baskınla MHP’yi ilişkilendirmek için binlerce FETÖ hesabı açıldı.
SİZ İHANETE YÜRÜYEN BİR KİMLİKSİNİZ: Bakın Sayın Kılıçdaroğlu, bölgenizde konuşlanan teröristlerle milliyetçi Türk gençliğini birbirine karıştırmayın. Buna aldanmayın. Gerçekten her şeyinle teslim oldun. Sen ihanete veda etmiş kimliksiz bir insansın. Zaten kötü şöhretli katillerin peşindesiniz. Aramızda bildiğin ve yakın olduğun bir tek genç yok, olmayacak. Sessizliğimiz asaletimizdir. Bir kelime olup olmadığını anlamak için bir kelimeye bakarız ve sonra onu söyleyen kişiye bakarız. Bizim terbiyemiz kaba olanlara el uzatmaz. Kılıçdaroğlu… Yüreğin varsa gel buraya. Tek çocuğumu al da karaciğerinin kaç ons değerinde olduğunu göreyim.
Detaylar gelecek…
pendik-haber.xyz